Birkaç sezondur ortadan kaybolan kadifeler, en ihtişamlı halleriyle bu kış vitrinlerde. Üstelik hem erkek hem de kadın giyimde asaletin öznesi olmaya aday.
Birkaç sezondur ortadan kaybolan kadifeler, en ihtişamlı halleriyle bu kış vitrinlerde. Üstelik hem erkek hem de kadın giyimde asaletin öznesi olmaya aday.
Bazı kumaşların ruhu hiç eskimiyor. Sezonlar ve akımlar değişse de onlar giyinme dolaplarında kendilerine bir şekilde yer buluyor. Hatta zamanın ritmine de ayak uydurmayı başarıyorlar. Kadife, işte o zamanın ritmine uyumlu kumaşların başında geliyor. Bu nadide kumaş, el işçiliğiyle bezendiği ve yüksek terzilikle yoğrulduğu imparatorluk yıllarında önemli bir statü simgesiydi. 15 ve 16. yüzyılda Avrupa’da yaygınlaşan kadife, genellikle Doğu’nun eski şehirlerinde üretilen özel bir kumaştı. İran ve Çin gibi ülkelerden daha çok desenli kadifeler gelirken, kaliteli dokuma tezgâhlarıyla desensiz kadifeler Bursa’dan alınıyordu. 1900’lere kadar ihtişamlı kadifeler özellikle Avrupa’nın en moda kumaşı durumundaydı. Fakat sanayi devrimiyle beraber kumaşa olan ilgi başka yönlere kaymış. Zaman içinde ise aristokrat havasından çıkmaya başlamış. 60 ve 70’li yıllarda etnik ve bohem bir hava kazanmış mesela. 80 ve 90’larda ise zamana yine ayak uydurmuş.
Her dönemin kumaşı
Kadife için her dönemin kumaşı demek galiba yanlış olmaz. Birkaç sezondur tarihi film ve dizilerin öne çıkması kadifeleri barok bir biçimde koleksiyonlara kazandırdı. Kabartmalı ve ipekli kadifeler bu yönüyle yeniden gündemde. Bu dönemde bohem bir akımın etkisiyle özellikle ceket takımlarda kadifeler yerini alıyor ve almaya da devam edecek. Dahası elbiselerde de jakarlı kadifeleri görüyoruz. Dolce Gabbana gibi markalar lüks bohem vurgusunu daha da artırmak için kürk detaylarla kadifeleri bir araya getiriyor. Pucci ise daha modern ve aristokrat bir görüm sunuyor. Etnik kültürden beslenen Etro gibi markalar ise bohem tasarımlar sunuyor.
Erkek giyimin asil blazerları
Malumuz birkaç sezondur takım elbise formu erkek giyimde değişimler gösteriyor. Klasik ceket pantolon takımlar yerine kişisel beğenilerin belirlediği farklı ceket ve pantolonlardan takımlar oluşturuluyor. Böyle olunca blazerlar hâkimiyetini kurmuş durumda bu alanda. Bu kış ise blazerlar güçlü, şık ve gösterişli çünkü kadifeler onları ele geçirdi. Kimisi çift düğmeleriyle daha aristokrat, kimisi spor dikişlerle daha enerjik. Kullanım alanları ise çok geniş. Özellikle smokin yaka modeller kırmızı halıda parladı. Oscar ödülleri o kadife ceketlerle alındı. Özel yemeklerin de başköşesine oturdu kadife ceket. Pantolon olarak da bazen denim bazen brokar tercih edildi. Ceketi gün içinde taşımak için ince trikolar ve tshirtler tercih edilirken, özel günler ve iş giyimi için beyaz veya tek renk gömlekler yanında küçük desenli gömlekler de tercih ediliyor. Renklerde başta lacivert, siyah ve bordo olurken, mücevher tonları ve kahveler de görüyoruz.
Davetlere icabet ediyor
Kadifenin bu yıl öne çıkan yönü davetler. Birçok modaevi davet kıyafetlerinde kadifelere yer veriyor. Tek parça ve uzun kadife elbiselerde daha yumuşak ve ince dokumalar göze çarpıyor. Yeşil, bordo, lacivert ve siyah ise hâkim renkler. Elie Saab, kadife konusunda başarılı iş çıkaran tasarımcıların başında. Hem tek başına kullanmış kadifeyi hem de şifon ipeklerle garni olarak. Erdem London koleksiyonunda davetlere asalet katacak tasarımlar var. Özellikle etek uçları özel olarak işlenmiş pelerinler görülmeye değer.
Entelektüel olmak çok moda!
Moda dünyası yaz kampanyalarını tanıtmaya başladı. Sürüden ayrılma konusunda en başarılı kampanyalardan biri Celine modaevine ait. Bazıları Instagram fenomenlerini, bazıları kırmızı halının gösterişli ünlüleri üzerinden yol seçerken, onlar kendilerine 82 yaşında kült bir yazarı reklam yüzü olarak seçti. Amerikalı ünlü yazar ve gazeteci Joan Didion’un entelektüel duruşu ve kendinden emin tavrı bu sezon İngiliz tasarımcı Phoebe Philo’nun estetik algısı yüksek sanat yönetmenliğiyle bir araya gelmiş. Joan Didion’un yazı kariyeri aslında modadan çok uzak değil. Kariyerine Vogue dergisinde yazarak başlayan Didio; Life, Esquire, The New York Times gibi dergilerde yazarak tanınmış bir kalem. Amerika’da 70’lerin başında beliren ‘yeni gazetecilik’ akımının önemli temsilcilerinden biri aynı zamanda. Onun kişiliğinde Celine markasının duyarlı, ciddi, ayakları yere basan ve dünyaya dair meselelerde tavır sahibi duruşu ete kemiğe bürünüyor. Zaten çekimler de oldukça sade ve kendi halinde bir tavrı yansıtıyor. Böylece estetik ve güzellik kavramı konusunda zihnimizdeki klişelerini yıkıyor. Bunu yine bir moda markasının yapması da ironik tabii.
Instagram
YouTube
RSS