İpek Medya Grubu’na yapılan polis baskınını, iktidarın haber akışını tekeline alma çabası olarak değerlendiren Freedom House Direktörü Nate Schenkkan, “Seçim öncesi önümüzdeki iki ayda bu yaşananların çok daha fazlasını göreceğimizi düşünüyorum. Kesinlikle baskıların sonu gelmiş değil.” dedi.
Özgür medyayı sindirmeye yönelik baskına uluslararası tepkiler dinmiyor. Muteber basın kuruluşları ve sivil toplum örgütleri, Bugün ve Millet gazeteleri ile Bugün TV, Kanaltürk gibi televizyonları bünyesinde bulunduran İpek Medya Grubu’na yönelik operasyona sert tepkiler veriyor. Dün Washington merkezli insan hakları örgütü Freedom House, New York’ta konuşlu Uluslararası Gazetecileri Koruma Cemiyeti (CPJ) ve merkezi Güney Kore’de bulunan Asya Gazeteciler Cemiyeti’nden (AJA) baskınla ilgili eleştiriler geldi. Türkiye’deki gelişmeleri yakından takip eden Freedom House’un Dönüşen Ülkeler Proje Direktörü Nate Schenkkan, iktidarın, haberleri ve bilgi akışını Türk halkına ulaşmadan kontrol altına almak ve olan biteni kendi anlayışına göre şekillendirmek istediğini, baskının da bu amaçla düzenlendiğini belirtti. Schenkkan, Cihan’a yaptığı açıklamada, “Koza İpek Holding’e yönelik baskılar bizim için bu çok geniş ve şiddetli baskı politikasının sadece bir parçası. Hükümet elindeki tüm araçları medya ve ifade özgürlüğüne baskı yapmak adına kullanıyor.” dedi. Baskının seçimlerden önce gerçekleştirildiğine dikkat çeken Schenkkan, “Seçimler öncesi önümüzdeki iki ayda bu yaşananların çok daha fazlasını göreceğimizi düşünüyorum. Kesinlikle baskıların sonu gelmiş değil.” uyarısında bulundu.
CPJ: GÜVENLİK BAHANESİYLE SANSÜR
Uluslararası Gazetecileri Koruma Cemiyeti (CPJ): CPJ Genel Direktör Yardımcısı Robert Mahoney dün ‘Türk yetkililer bağımsız basın şirketini bastı’ başlığı ile yaptığı yazılı açıklamada, “Yerli basına baskın ve yabancı muhabirlerin tutuklanması Türkiye’de basın özgürlüğü ortamının daha da kötüleştiğinin göstergesidir… Sansür için ulusal güvenlik bahane ediliyor.” dedi.
İngiltere Gazeteciler Birliği (NUJ): 38 bin üyesi bulunan köklü İngiliz basın sendikası NUJ temsilcisi Barry White, Cihan’a yaptığı yazılı açıklamada, “Polis baskınlarının 1 Kasım’daki erken seçimden iki ay önce yapılması oldukça dikkat çekici. Bu, muhalif medyayı susturmaya yönelik uzun süredir devam eden baskılara bir örnek daha oluşturuyor.” ifadelerine yer verdi. Türkiye’de gazetecilerin işini yapmasının her geçen gün çok daha zorlaştığı vurgulanan açıklamada, “İlgili otoritelerden çok güçlü bir kınama gelmediği sürece, ifade hürriyeti ve haber yapma hakkını engellemeye yönelik bu tür baskıların devam edeceği görülüyor.” denildi.
Asya Gazeteciler Cemiyeti (AJA): 36 ülkede faaliyet gösteren AJA’nın Kurucu Başkanı Lee Sang-ki baskını kınadı. Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın iddianame yazılmadan aylardır hukuksuz bir şekilde hapiste tutulduğunu belirten Lee, son operasyonla basın özgürlüğüne bir darbe daha indirildiğini kaydetti. Lee, “Bunlar sadece Türklerin değil, tüm dünyanın tepkisini çeken hareketler. Türkiye’de artık basın özgürlüğü tehlike altındadır.” dedi. Koza-İpek Grubu’na yapılan baskının başka gruplara da sıçramasından korktuklarını ifade etti. Bu tür politikaların hükümetlerin sonunu getirdiğini söyleyen Lee, “Biz Koreliler, birçok dikta rejiminin sonuna şahit olduk. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür suç içeren baskılara son vermezse, kendisine zarar verir. Bu gibi suç içeren baskıların art arda gelmesi hep baskıcı yönetimlerin sonunu getirmiştir.” yorumunu yaptı.
İtalyan Gazeteciler Birliği Başkanı Carlo Parisi: Türkiye’de medyaya yönelik susturma operasyonlarının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Parisi, iktidarın hoşuna gitmeyen bilgi ve gelişmeler topluma cesaretle aktarılınca basın özgürlüğünün ayaklar altına alınmasının tolere edilebilecek bir yanı olmadığının altını çizdi.
Instagram
YouTube
RSS