Ayakkabıların en hanımefendisi

Bazı ayakkabı modelleri zaman zaman vitrinlerden çekilse de kendini güncelleyerek yeniden görücüye çıkar. Tıpkı ‘Mary Jane’ adı verilen ayakkabılar gibi… Önü bantlı bu modeller 70’lerin retro ruhuyla yeniden karşımızda.

Eylül geldi, tatil havası yerini iş hayatının ritmine bırakırken vitrinler de çoktan yeni sezona yer açmaya başladı. 70’ler ruhunun zirveye taşındığı kış sezonunda ayakkabılar da bu atmosferi yaşatacak türden. Bu sezon neredeyse bütün markalarda ‘Mary Jane’ model ayakkabılar farklı biçimlerde ele alınarak tasarlanmış.

Klasiklere pırıltılı dokunuşlar

19. yüzyılın başlarında okul ayakkabılarının yegâne modeli olarak ortaya çıkan Mary Jane ayakkabılar, 1930’lu yıllara gelindiğinde en popüler kadın ayakkabısı olarak belirdi. Mary Jane, Richard Felton Outcault’un bir romanında adı geçen karakter ve ayakkabılar da onun giydiği ayakkabıların tarzı. 90’ların sonu 2000’lerin başında punk-rock akımın etkisiyle vitrinlerde yerini alırken son yıllarda retro kıyafetlerin tamamlayıcısı olarak hayatımızdalar. Yatırım gardırobu için alınabilecek yegâne ayakkabılar aynı zamanda. Bir çeşit fütüristik nostalji yaşadığımız bugünlerde her yaşa, stile ve beğeniye uygun modeller önce podyumlarda şimdilerde de vitrinlerde görülmeye başladı. Ayakkabının moda tasarımcıları tarafından fazlasıyla pırıltılı kullanılması ona klasik duruşunu fütüristik bir havaya dönüştürme fırsatı vermiş. Ayrıca, Prada, Miu Miu, Michael Kors gibi markalar, alıştığımız topuklar ve bantlardan daha farklı çözümler sunarak ayakkabılara yer yer sportif denebilecek görünümler kazandırıyor. Bu yıl bant sayısı da genellikle birden fazla kullanılmış. Marc Jacobs da sezona özel Mary Jane ayakkabı hazırlamayı ihmal etmedi. Onun tercihi pırıltıları topuklara toplamaktan yana oldu. Babetlerde de bol bol bantlarıyla bu model öne çıkıyor fakat geçmişten farklı olarak burunlar daha da sivrilmiş halde…

Nelerle giyilir?

İspanyol model kısa paça pantolonlarla eşleşen bu ayakkabıların asıl yarenliği elbise ve etek takımlarla. Uzun elbise ve etekler, jileler Mary Jane ayakkabının klasik ruhuna en yakışan markalar. Uzun kloş etekler ve yer yer düğmeli pilise eteklerle de çok yakıştıklarını söylemek lazım. Kumaşları da yeniden hatırlayalım. Danteller, taftalar ve tabii ki kadifeler Mary Jane’lerin gözdeleri. A etekler, ekoseler, yer yer grafik desenler de… Farklı topukları, değişik bant çözümleriyle modern klasik bir havayı getiriyorlar bu kış.

İlaç gibi çanta!

Kadınların birçok çantası olsa da bir yenisine hiçbir zaman hayır demezler. Bu sebeple de sürekli değişik çanta tasarımları ve markaları doğmaya devam ediyor. Bunlardan en çok dikkat çekenlerden biri, üzerinde majör düzeyde hastaların kullandığı depresyon ilaçlarının resminin olduğu çantalar. Lübnanlı tasarımcı Sarah Baydoun, Ortadoğu’ya özgü el işçiliğini markasıyla birleştiren lüks bir arabesk stilini vitrinlere koyuyor. Harvey Nichols gibi önemli mağazalarda 35 noktada bulunuyor ürünleri. Tasarımcı, 2008’de British Council tarafından gelecek vaat eden tasarımcı ödülünün sahibiydi. Harvey Nichols, çantaların üretim aşamasında kadınların hayatında fark oluşturacak bir sistem geliştirmiş. Çantaların yüzde 80’i elde üretiliyor. Üretim aşamasında, haksız yere hapishaneye düşmüş ya da hapishaneden yeni çıktığı için iş bulamayan kadınlar, çantalar için örgü, oya, kroşe ve işleme yapıyor. Birçoğu çantalardan kazandığı parayla özgürlüğüne kavuşmak için avukat tutuyor. Aslında bir nevi moral oluyor onlara. Tasarımcının bu çabası da karşılıksız kalmıyor, Fortune tarafından yılın en güçlü kadını seçiliyor.