AB’den Koza-İpek Grubu’na operasyona ve İngiliz gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Endişeliyiz

Avrupa Birliği Komisyonu, Koza-İpek Grubu ile bağlantılı şirketlere bu sabah ‘terörün finasmanı’ şüphesiyle yapılan baskınlardan endişe duyduklarını açıkladı. Konuyla ilgili bir soruyu cevaplayan AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, Diyarbakır’da terörle ilgili suçlamalarla 3 yabancı gazeteci tutuklanmasından da endişe duyduklarını kaydetti. AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms ise AKP iktidarını sert şekilde uyararak “Türk hükümetine çok kuvvetli şekilde, muhalif basını boyunduruk altına alma stratejisine son verme çağrısı yapıyorum.” dedi.

AB Komisyonu Sözcüsü, Avrupa Birliği olarak, herhangi bir suç ithamında bulunulduğunda sanıkların haklarına tam olarak sayı gösterilmesi, masumiyet karinesi ile bağımsız ve şeffaf soruşturma hakkının önemine dikkat çektiklerini belirtti.

Aday ülke hatırlatması

AB’ye katılım müzakerelerini sürdüren bir ülkenin insan haklarına saygıyı garanti altına alması gerektiğini vurgulayan sözcü, bu haklar arasında da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yerini bulan ifade özgürlüğünün de yer aldığını hatırlatı.

AB Komisyonu’nun yıllık ilerleme raporunu Ekim ortasında yayınlaması ve basın hürriyeti ihlallerine geniş yer ayırması bekleniyor.

Rebecca Harms: Erdoğan’ın stratejisi çok çirkin

AP Yeşiller Grubu Eşbaşkanı Rebecca Harms, AKP iktidarını sert şekilde uyararak “Türk hükümetine çok kuvvetli şekilde muhalif basını boyunduruk altına alma stratejisine son verme çağrısı yapıyorum.” dedi.

Türkiye’deki durumun yakından takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Harms, “Türkiye’ye AB’den özel bir heyet gönderilmesi ve bu heyetin özellikle muhalif medyanın durumu ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmesi fikrini destekliyorum.” dedi. Basın özgürlüğünün, demokrasilerin temel değerlerinden olduğunu vurgulayan Rebecca Harms, Koza-İpek Grubu’na yapılan baskını, “AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kafasında muhalif basını susturma fikrinin olduğu ve şimdi bunun gerçekleştirilmekte olduğunu gösteren bir gelişme daha.” sözleriyle değerlendirdi.

Medyayı susturma sürecinin Hizmet Hareketi’ne yakın basın kuruluşlarına yapılanlarla sona ermeyeceğini ifade eden Harms, “Öyle anlaşılıyor ki Sayın Erdoğan, son milletvekili seçimlerindeki mağlubiyeti hazmedemedi. Şimdi erken seçimlerde daha iyi bir sonuç almaya çalışıyor. Ama izlediği strateji çok çirkin. Türkiye’de demokratik toplumun, Sayın Erdoğan’ın bu zayıf stratejisinden daha güçlü olduğunu umut ediyorum.” ifadelerini kullandı.

‘Baskın derhal durdurulmalı’

Avrupa Parlamentosu üyesi Anna Maria Corazza Bildt, İPEK Grubu’na yapılan baskına derhal son verilmesi çağrısı yaptı. Cihan’a konuşan AP’nun en büyük grubu Hristiyan Demokratlar’ın üyesi Corazza Bildt, Türkiye 1 Kasım seçimlerine giderken İpek Medya Grubu’na baskın yapılmasının ‘çok kaygı’ verici olduğunu söyledi. Baskınların herhangi bir gerekçesi olmadığına dikkat çeken İsveç milletvekili, “İfade ve basın hürriyeti AB’nin en temel değeridir ve hayati ehemmiyettedir. Mutlak saygı görmelidir.” dedi.

Partisinin muhalif tavrına rağmen Türkiye’nin üyeliğini en güçlü destekleyen AP üyelerinden olan Corazza Bildt, Türkiye’nin AB üyeliğinin tam tersi istikamette yol aldığını ve ülkede yaşananların kendisini çok üzdüğünü söyledi. AP- Türkiye Karma Parlamento Komisyonu yedek üyesi olan Corazza Bildt, iktidarı uyararak, Avrupalı sıradan vatandaşın bile basın hürriyetine çok önem verdiğini kaydetti.

‘Endişelerimiz hızla artıyor’

AK Parti’nin Avrupa Parlamentosu’ndaki kardeş partisi Avrupalı Muhafazakarlar ve Reformcular Partisi üyesi Sajjad Karim, İpek Grubu’na yapılan baskının, endişeleri hızla artırdığını söyledi. Cihan’a konuşan Karim, Türkiye’de temel haklara karşı saldırılara dikkat çekerek endişlerinin arttığına işaret etti. “Türkiye’de temek hak ve hürriyetlere yapılan saldırılarla birlikte endişelerimiz her geçen gün artıyor. Dün İngiliz gazeteciler tutuklanmıştı, bugün de İpek Grubu’na polis baskını yapıldı” dedi.

AB Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu, yayınladıkları ilerleme raporlarında AK Parti iktidarının basına yönelik baskılarını sert şekilde kınamıştı. AB Komisyonu’nun Ekim ortasında yayınlanması beklenen bu yılki ilerleme raporunda da basın hürriyeti ihlallerine geniş yer ayırması bekleniyor.